Sincan’da Sessiz Bir Dönüşüm: Eşlik Etmenin ve Edilmenin Anlamı
Ankara’nın kıyısında ama kalbinin çok uzağında olmayan bir ilçe: Sincan. Gündelik koşuşturmaların, hızlı yaşamın ve kalabalıkların arasında varlığını sürdüren bu yer, aslında Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşanan sessiz bir dönüşümün küçük ama anlamlı bir örneği.
Bu dönüşüm, ne dev binalar ne yeni yollarla ilgili. Daha çok insanlarla, onların iç dünyasıyla ve birbirine yaklaşma biçimleriyle ilgili. Eskiden sokak arasında oynanan oyunlar, kapı önü sohbetleri, günler ve misafirlikler varken; bugün insanlar aynı apartmanda yaşayıp birbirini tanımıyor. Sessizlik büyüdü. Kalabalıklar içinde yalnızlık yaygınlaştı.
Ama bu yalnızlıkla mücadele etmek için insanlar yeni yollar arıyor. Bunlardan biri de, çoğu kişinin belki ilk duyduğunda garipsediği ama temelde çok insani bir ihtiyaçtan doğan bir fikir: eşlik.
Eşlik: Basit Ama Güçlü Bir Kavram
“Eşlik” kelimesi, kulağa sade gelir. Ama derininde güçlü bir bağırış vardır: “Yanımda olur musun?” demenin başka bir yoludur. Belki bir tiyatro biletiniz vardır ama paylaşacak kimseniz yoktur. Belki bir sergiye gitmek istersiniz ama kiminle gideceğinizi bilemezsiniz. Ya da sadece bir parkta yürürken yanınızda biri olsun istersiniz. Sessizce, yargılamadan, sadece orada olsun…
İşte eşlik etmek ve edilmek, bu kadar basit ve bu kadar güçlüdür. Sincan gibi yerlerde, artık daha fazla insan bunu açıkça kabul ediyor: Her şeyin içinde olmak zorunda değiliz ama biriyle birlikte olmak, daha kolaylaştırıyor hayatı. Sincan Eskort
Yeni Nesil Paylaşım Biçimleri
Bu tür ilişki biçimleri sadece gençlere özgü değil. Emekliler, dul kalmışlar, şehirde yeni olanlar, hatta uzun süredir orada yaşayıp hâlâ yalnız hissedenler... Hepsi, belirli dönemlerde birine ihtiyaç duyabiliyor. Bu ihtiyaç romantik değil her zaman. Çoğu zaman bu, bir insanın bir insana “ben buradayım” demesi kadar sade.
Eşlik etmek de, edilmek de; bir güven, saygı ve sınır bilinciyle gerçekleştiğinde, insanlar arasında yepyeni bir köprü kuruyor. Sincan Eskort
Sincan’ın Bu Sessiz Değişimi Ne Anlatıyor?
Belki artık büyük cümlelere gerek yok. İnsanların yeniden birbirine döndüğü, bazen para vererek, bazen sadece dostluk kurarak bir araya geldiği bir çağdayız. Bu çağın adı “yeni bireysellik” olabilir. Ama bu bireysellik, tamamen yalnızlık anlamına gelmiyor. Aksine, kimsenin kendini zorlamadan ama isterse paylaşabileceği bir alanı olduğunu bilmesi anlamına geliyor.
Sincan’da yürürken yalnız bir kadınla parkta sohbet eden biri, akşam yemeğinde yanında bir eşlikçiyle oturan bir adam ya da sinemada iki yabancının birlikte bir film izleyip sonra sessizce ayrılması… Bunların hepsi, belki de sadece bu çağın sade ama derin karşılaşmaları.
Comments